Abdullah Yalçın

Abdullah Yalçın

Yalçın’la Kültür Köşesi
[email protected]

Süleymaniye Camii'nde Bolvadin Rüzgarı Geçti

03 Eylül 2022 - 14:59

Süleymaniye Camii nde Bolvadin Rüzgarı Geçti  köşe yazarı Abdullah Yalçın Mimar Sinan ın kalfalık eserim dediği Süleymaniye Camii ni yerinde  inceledi.

Daha önce Mimar Sinan ın ilçemizdeki camiiler i hakkında bilgi sunan Yalçın bu sefer Mimar Sinan ın kalfalık eseri Süleymaniye  hakkında görkemli bilgiler topladı.

Süleymaniye Camii yaplışı ve Kanunî Sultan Süleyman'ın Rüyası :

Rivayet olunur ki bir kutlu gecede, Kanuni Sultan Süleyman, rüyasında Resulullah Efendimiz’i görür. Sultan Süleyman, Peygamber Efendimiz’i takip ederek bugün Süleymaniye’nin inşa edilmiş olduğu yaklaşık yetmiş dönümlük arazinin bulunduğu çok güzel manzaralı tepeye gelirler. Bu tepe, hem Haliç’i hem de Boğaziçi’ni mükemmel bir açıdan görür.

Peygamber Efendimiz, Sultan Süleyman’a; “Mihrabı buraya, minberi buraya olsun” der.

Kanuni Sultan Süleyman kutlu rüyadan uyanır, şükürler eder. Mimar Sinan’ı

çağırtır. Hiçbir açıklama yapmadan büyük bir heyecan ile rüyada gördüğü yere götürür:

“Buraya bir cami bir de külliye yapacağız.” diye sözlerine başladığında, Mimar Sinan söze karışır:

“ Sultanım, mihrabı burada, minberi burada olsun…” der.

Sultan Süleyman şaşırır: “ Sinan sen bu işten haberli gibisin.” der. Mimar Sinan cevap verir: “ Sultanım dünkü rüyanızda ben de bir adım

gerinizde geliyor idim…”

Kanunî nin cevabı:

İnşaat sırasında özellikle temel hazırlığı gibi teknik sebeplerden dolayı, uzun bir süre, bir türlü göze görünür ve herkesin anlayacağı duruma gelemeyen Süleymaniye için, İran’da da dedikodular çıkmıştır.

Bu durumu, parasızlıktan iş gecikiyor intibası vererek kaşımak isteyen İran Şahı Tahmasb, Kanuni Sultan Süleyman’a -özellikle sultanı incitecek şekilde- para yardımı niyetiyle bir sandık mücevher gönderir.

Koca Sultan Süleyman durur mu? Tabii olarak hediyeyi iâde etmek nezaketsizliği göstermez. Tahmasb’tan gelen bütün mücevherleri kırdırıp ezdirir ve o sırada yapımı devam etmekte olan kıble istikametindeki sol uzun minarenin harcına kattırır. Güneşi arkadan aldığı zaman pırıl pırıl parlayan bu minareye bunun için “cevahir (mücevher) minaresi” denilmiştir.(1)

Süleymaniye Camii özellikleri:

Yaklaşık 30'ar tonluk ve dört halifeye adanan 4 fil ayağı, caminin 26,50 metre çapında ve 53 metre yükseklikteki kubbesini taşıyor. Dört minare, Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul'un fethinden sonraki 4. on şerefe ise Osmanlı'nın 10. padişahı olduğunu simgeliyor.(2)

Süleymaniye Camii'nin inşası Kanuni Sultan Süleyman'ın isteğiyle 1551 yılında başlamış 1558 yılında tamamlanmıştır. Cami, İstanbul Eminönü'de Süleymaniye bölgesinde Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Klasik Osmanlı Mimarisi tarzında yapılan eserin etrafında medrese, hastane, hamam, kütüphane ve aşevi gibi birçok tarihi yapı bulunmaktadır.

 Süleymaniye Camii Mimari Özellikleri:

Süleymaniye Camii, Osmanlı dönemi mimarisine ait en önemli eserlerden birisi olarak günümüzde yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çekmektedir. Bu ihtişamlı caminin kubbesi 53 metre yüksekliğinde ve 27.5 metre yarıçapındadır. Kubbe yarım kubbe ile dayanıklaştırılmıştır. Caminin avlusunun 4 köş noktasında görkemli minareler bulunmaktadır. Minarelerin boyutlarının birbirinden farklı olması Süleymaniye Camii'e özel bir tasarımdır. Avlunun kuzey bölümünde bulunan minareler ikişer şerefeli ve 56 metre boyutunda inşa edilmiştir. Bu iki minare son cemaatin giriş cephesi duvarının köşesindedir. Diğer iki minare ise camiye bitişik olarak inşa edilmiştir. Üçer şerefeli yükseklikleri 76 metre olan minareler ise bu yapıyı etkileyici kılmaktadır.

Mimar Sinan'ın hesaplarına göre en sağlıklı aydınlatmayı sağlamak için caminin ana kubbesinde 32 adet pencere yapılmıştır. Cami avlusunun çevresinde toplam 28 revak bulunmaktadır. Süleymaniye Camii'nin tam ortasındaki şadırvan bu yapıya etkileyici bir görüntü sağlamaktadır. Süleymaniye Camii'nin en önemli özelliklerinden birisi ise başarılı akustiğidir. Mimar Sinan akustiğin sağlanması amacıyla caminin çeşitli noktalarına içi boş küpler yerleştirmiştir. Caminin iç mekanı estetik açıdan sade ve ferah olarak tasarlanmıştır. Caminin duvarlarında Osmanlı mimarilerinde sıkça rastladığımız hat sanatının en güzel örnekleri yer almaktadır. Bu eserler döenmin en iyi sanatçısı Ahmet Karahisarı ve onun kadar yetenekli öğrencisi Hasan Çelebi'ye aittir. Kubbede aşağıdan okunacak şekilde büyük harflerle Nur Suresi yazılmıştır. Süleymaniye Camii'nde kullanılan çiniler İznik'ten getirtilmiştir. Dönemin en ünlü vitray ustası Sarhoş İbrahim'in Caminin camlarında emeği geçmiştir. Süleymaniye Camii ilk açıldığı zamanlarda aydınlatmasını yüzlerce kandille sağlarmış. Mimar Sinan büyüleyici zekasıyla kandillerden çıkan dumanın oluşturduğu isi bir noktada toplayarak bunlardan mürekkep elde etmeyi başarmış elde edilen mürekkeple de önemli fermanlar yazılmıştır.Mimar Sinan'ın camide önem verdiği noktalardan birisi akustiktir. Sinan bu konuya çok fazla kafa yormuş ve caminin inşaatı beklenenden çok daha uzun sürmüştür. Mimar Sinan'ı çekemeyen çevresindeki insanlar, Kanuni Sultan Süleyman'a Sinan'ın cami için yeteri kadar çaba sarfetmediğini ve hatta inşaat sırasında içerde nargile tüttürdüğünü söylerler. Buna sinirlenen Sultan Sülyman camiye gider ve Mimar Sinan'ı nargile içerken bulur. Açıklama istediğinde ise Mimar Sinan Padişah'a nargilenin içinde tütün bulunmadığını, sadece suyun fokurdama sesinin camide nasıl duyulduğunu anlamak, akustiği ölçmek için nargile içtiğini söyler.(3)

Avizelerde deve kuşu yumurtası:

Deve kuşu yumurtasının yaydığı koku örümcek ve benzeri küçük böcekleri rahatsız ettiğini keşfeden ecdadımız, bunu mimarimizde kullanmışlardır.

   Yumurtanın içini harca karıştırıp, kabuğunu ise kandil çanaklarına yerleştirmişlerdir. Böylece cami içinde örümcekler ve böcekler bulunmaz.(4)

Süleymaniye Camii Nerededir ve Nasıl Gidilir?

Süleymaniye Camii kendi adını aldığı Süleymaniye Mahallesi'nde Fatih ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Özel araç ile gelecek ziyaretçiler, galata Köprüsünden Eminönü'e doğru giderken köprüden sağa doğru ayrılıp, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin önünde bulunan ışıklardan sola doğru yokuştan yukarı çıktığınızda karşınıza çıkan tabelalaerı takip ederek kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Alternatif olarak Kabataş - Bağcılar tramvay hattı ile Laleli Üniversite Durağında inildiğinde kısa bir yürüyüş sonrası kolayca erişilebilir.(5)

Yazıma Mehmet Akif Ersoy'un Süleymaniye ile alakalı şu dizeleri ile son vermek istiyorum:

"Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen,

İki kazma kürek, iki de ırgat gerek,

Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen,

Bir Sinan, bir de Süleyman gerek.”

- Mehmet Akif Ersoy

YORUMLAR

  • 0 Yorum